Peygamberimiz “Efendimiz” Midir?
Genellikle peygamberimiz ile ilgili konuşulurken “Peygamber efendimiz” ifadesinin kullanıldığını görürüz. Bu ifade şayet “Bir topluluğun ileri gelen kişisi, lideri, önderi” şeklinde kullanılıyorsa bu kullanımda bir sorun yoktur. Ancak “Âlemlerin efendisi” şeklindeki kullanımlar doğru değildir. Çünkü bu ifade Allah için kullanılır. Genellikle rivayetlerde peygamberimizin kendisini “İnsanlığın efendisi” olarak tanımladığı iddia edilmiştir. Ancak buna karşı çıktığına dair de rivayetler bulunmaktadır. Söz konusu rivayetler şu şekildedir:
“Kıyamet günü insanların efendisi benim.”[1]
Bir diğer rivayet de şu şekildedir:
“Ben Âdem’in çocuklarının efendisiyim.”[2]
Buna rağmen bir başka rivayette kendisine bu şekilde hitap edilmesine ve abartılı şekilde övgüler yapılmasına karşı çıktığı iddia edilmiştir:
“Beni Amir heyetiyle Resulullah’ın yanına gitmiştik. ‘Sen bizim efendimizsin!’ diye hitap ettik. ‘Efendi, Allah’tır!’ buyurdular. Biz: ‘Fazilette en ileride olanımız, mertlikte en başta gelenimizsin!’ dedik. Bize: ‘Söylediğinizin hepsi bu veya buna yakın bir söz olsun. Şeytan sizi (mübalağalı metihlerde) koşturmasın’ buyurdular.”[3]
Bu rivayetlerin kendi aralarında çeliştikleri açıktır. Şayet bu şekilde bir diyalog yaşanmışsa peygamberimizin bu tavrının Kur’an’a uygun olduğu da açıktır.
“Hiçbir insanın, Allah’ın kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra insanlara: ‘Allah’ı bırakıp bana kul olun!’ demesi mümkün değildir. Bilakis şöyle der: Okuyup araştırdığınız şeylere, öğrettiğiniz şu Kitap’a dayanarak benliklerini Allah’a adamış kullar olun. O, size melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez. Siz Müslüman olduktan sonra, size kâfir olmayı mı emredecek?”
(Ali İmran Suresi 79-80).
[1] Buhari, Enbiya 3, 8, Tefsir, Beni İsrail 5; Müslim, İman 327, (194); Tirmizi, Kıyamet 11, (2436).
[2] Ebu Davud, Sünnet, 12.
[3] Ebu Davud, Edeb 10, (4806).