Düşünmeyi Bırakıp, Hocalar Bize Ne Anlatıyorsa Ona Mı Bakalım?

Allah’ın dinini, Allah’ın bunca apaçık ayetini hiçe sayarak bir yığın uydurma rivayet üzerinden anlatan kişiler, insanları anlattıkları uydurma rivayetlere inandırmak istemekteler. Bu yüzden insanların doğrudan Allah’ın ayetleri ile muhatap olmalarını engellemekte ve “Siz bırakın düşünüp araştırmayı, hocalar size ne anlatıyorsa ona bakın” demekteler.
Oysa Rabbimiz açık bir şekilde uyarıyor bizleri:
“İşte bu (Kur’an) da indirdiğimiz mübarek Kitaptır. O’na uyun ve korunun ki size rahmet edilsin! ‘Kitap, bizden önce iki topluluğa indirildi. Biz onu okuyup araştırmaktan gerçekten habersizdik.’ demeyesiniz. Yahut: ‘Eğer bize Kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk.’ demeyesiniz. İşte size de Rabbinizden açık delil, hidayet ve rahmet geldi. Allah’ın ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.”
(En’am Suresi 155-157)
İnsanların akıllarını kullanmalarının, düşünüp araştırmalarının engellenmek istenmesinin nedenlerinden biri, Allah’ın Kur’an ile bildirmiş olduğu apaçık gerçekleri gizlemek ve uydurulan dinin devam ettirilmek istenmesidir. Oysa Rabbimiz açık bir şekilde uyarıda bulunur:
“Peki bunlar, Kur’an’ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitler mi var?”
(Muhammed Suresi 24)
Dolayısıyla “Düşünmeyi bırakın. Hocalar ne anlatıyorlarsa ona bakın” diyenler, bilerek ya da bilmeyerek, Allah’ın düşünüp aklımızı kullanmamızı emrettiği bunca ayetini bir kenara bırakmamızı söylemekteler.
Gerçek ve dosdoğru yolun ne olduğu açık bir şekilde vahiy ile ortaya konulmuştur:
“İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz doğru yolu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder.”
(Bakara Suresi 159)
“Allah’ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyenler ve ona karşılık birtakım çıkarlar elde edenler, karınlarına sadece ateş doldururlar. Allah, kıyamet günü onlar ile konuşmaz. Onları aklamaz. Onlara acı bir azap vardır. Onlar doğru yola karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azabı satın alanlardır. Ateşe ne kadar da dayanıklıdırlar!..”
(Bakara Suresi 174-175)
Dini konularda aklını kullanmayanlar ve hocalar ne anlatıyorsa ona bakarak Allah’ın ne dediğine bakmayanlar, hocaların dediğini, Allah’ın söylediğinin önüne koyarlar. Dini konuda her açıklama ve yorum dinlenebilir. Ancak neticede önemli olan, Allah’ın ne dediğidir. Kur’an’da ne olup ne olmadığını bilen biri, kendisine dini konularda bir şeyler anlatan kişilerin dediklerini Kur’an terazisinde ölçüp tartabilir. Allah’ın sözü ile insanların söz ve yorumlarını birbirinden ayırabilir. Kur’an’ı bilen biri, Allah’ın Resulü’ne isnat edilen bir söz ya da uygulamanın onun tarafından yapılmış olup olamayacağını da bilir. Çünkü önemli olan, o söz ya da uygulamanın kimin tarafından rivayet edildiği ya da hangi kaynakta geçtiği değildir. Önemli olan, Allah’ın Resulü’nün, kendisini resul kılan Rabbi ile çelişmesinin mümkün olmadığının bilinmesidir.