Allah’ın Kitabı’na Çağıranların Öldürülmesi

Allah’ın Kitabı’na Çağıranların Öldürülmesi

Bazı hadis rivayetlerinde “İleride bazı kişiler çıkacak ve şöyle diyecekler” türünden ifadelerin görüldüğüne dikkat çekilmişti. Bu türden hadislerin, uyduruldukları dönemdeki birtakım anlaşmazlıklar sebebiyle uydurulmuş oldukları ve aslında o dönemde mevcut birtakım grup ya da kişilere gönderme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bunlardan biri de insanları Allah’ın Kitabı’na davet eden, sözleri güzel ama amelleri kötü olan birilerinden bahsedilen rivayettir. Rivayete göre bu kişilerin alameti tıraş olmalarıdır ve bu kişileri öldüren ya da onlar tarafından öldürülen birine ne mutlu denilmektedir:

 

“Resulullah buyurdular ki: ‘Ümmetimde ihtilaf ve ayrılıklar meydana gelecek. (Onlardan) bir grup lafıyla güzel, ameliyle kötü olacak. Bunlar Kur’an’ı okuyacaklar, ancak köprücük kemiklerinden aşağı geçmeyecek. Bunlar, dinden tıpkı okun avı delip geçmesi gibi çıkarlar. Onlar, ok, kirişine dönmedikçe bir daha dine geri gelmezler. Bunlar mahlûkatın en şeriridir. Onları öldürene ve onlar tarafından öldürülene ne mutlu! Onlar insanları Kitabullah’a çağırırlar fakat Kitap’tan zerre kadar nasipleri yoktur.’ Yanında bulunan Ashab: ‘Ey Allah’ın Resulü onların alameti nedir?’ diye sordular da: ‘Tıraş olmak!’ buyurdular.”[1]

 

Belli ki o dönemde din adına uydurmalar iyice yaygınlaşınca insanları sadece Allah’ın Kitabı’na davet eden ve onunla amel ederek din adına uydurmalardan yüz çeviren kişileri günümüzde olduğu gibi din dışı ilan etmek ve öldürülmelerinin caiz olduğuna hükmetmek için peygamberimiz üzerinden bu şekilde rivayetler uydurmuşlardır.

Yine muhtemelen sakal bırakmanın dini bir gereklilik olmadığını söyleyerek sakallarını kesen bu kişilerin alametlerinin tıraş olmak olarak gösterilerek tıraş olan insanların bu şekilde zan altında bırakılmaları da ayrı bir iftiradır.

Bu anlayışta kişileri bastırıp sindirmek için “Bakın zaten peygamberimiz bunların çıkacağını önceden bildirip haber vermişti” diyebilmek için bu tür rivayetlerin uyduruldukları son derece açıktır.

 

[1]        Buhari, Fezailu’l-Kur’an 36, Menakıb 25, Edep 95, İstitabe 6, 7; Müslim, Zekat 143-148, (1064); Ebu Davud, Sünnet 31, (4765); Nesai, Zekat 79, (5, 87), Tahrim 26, (7, 119).

 

Kaynak: Allah’a Öğretilen Din – Emre Dorman

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir