Peygamberimiz Abdest Alırken Uzuvlarını Kaç Kere Yıkamıştır?
Bilindiği gibi Kur’an’da namaz kılmak için abdest alınması söylenir ve abdestin nasıl alınacağı açık bir şekilde tarif edilir:
“Ey inananlar, namaza duracağınız zaman yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi; mesh edin (sıvazlayın): başlarınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı…”
(Maide Suresi 6).
Görüldüğü gibi namaz kılmak için alınması gereken abdest açık bir biçimde bu kadar tarif edilmektedir. Yıkanması ve sıvazlanması söylenen uzuvların da kaçar defa yıkanıp sıvazlanacaklarına dair bir bilgi verilmemiş, gerekli olan söylenmiş ama sayı belirtilmemiştir. Ancak geleneksel uygulamada ayette açıklanan abdeste ilaveler yapıldığı gibi bir de her bir uzvun üçer defa yıkanması gerektiği yaygın şekilde kabul edilmiş ve kitaplara da bu şekilde girmiştir.
Oysa bu konudaki rivayetler de birbirleri ile çelişkilidir. Bir rivayet yaygın olan geleneksel uygulamayı desteklemektedir:
“Resulullah’a bir bedevi gelerek, abdestten sordu. Resulullah ona uzuvların üçer kere yıkanmasını gösterdi. Sonra da: ‘Abdest işte böyle alınır! Kim buna bir ziyadede bulunursa fena bir iş yapmış olur, haddi aşar ve zulmeder’ buyurdu.”[1]
Bir diğer rivayette uzuvlar ile ilgili sayı ikiye inmiştir:
“Resulullah abdest uzuvlarını ikişer kere yıkayarak abdest aldı.”[2]
Diğer bir rivayette ise sayı bire inmiştir:
“Resulullah uzuvlarını birer kere yıkayarak abdest aldı.”[3]
Görüldüğü gibi uzuvların kaçar defa yıkanacağı ya da mesh edileceği ile ilgili farklı rivayetler bulunmaktadır. Bunların kendi aralarında çeliştikleri açıktır. Buna rağmen peygamberimize isnat edilen “Abdest işte böyle alınır! Kim buna bir ziyadede bulunursa fena bir iş yapmış olur, haddi aşar ve zulmeder” ifadesi dışında bu rivayetlerdeki sayıların hepsinin doğru olması da mümkündür. Çünkü ayetten de görüldüğü gibi abdestin nasıl alınacağı açıklanmış ancak uzuvların kaç defa yıkanıp mesh edileceği belirtilmemiştir. Dolayısıyla peygamberimiz de her seferinde gerekli olanı yapıp, kaçar defa yıkayıp mesh edeceğini durumuna göre belirlemiş ve insanların bu türden sayıları bir kural olarak benimsememeleri için her seferinde farklı yapmış olabilir. Kısacası peygamberimiz Allah’ın ayetleri ile uyumlu hareket etmiştir. Uyumlu olmayanlar Allah’ın serbest bıraktığı şeyler ile ilgili asılsız iddialarda bulunarak dinde olmayan kurallar koyanlardır.
[1] Ebu Davud, Taharet 51, (135); Nesai, Taharet 105, (1, 88).
[2] Buhari, Vudu 23; Ebu Davud, Taharet 50 (121,123).
[3] Buhari, Vudu 22; Ebu Davud, Taharet 53, (1, 38); Nesai, Taharet 84, 85, (1, 73, 74).